Mittwoch, 2. April 2014

Değişime direnç göstermek (*)

Değişime gereksinim olduğunu görmek için değişimin şart olduğunu anlamak, dolayısı ile o zamana kadar ki teorilerin bir işe yaramadigini görmek gerekir. Einstein'e göre problemlere neden olan şeylerle aynı yöntem kullanılarak çözüm sağlanamaz. Çözüm bulmak için bulunduğumuz çerçevenin dışına çıkılması, yeni şeylerin denenmesi gerekir. Çerçeve dışına çıkmak fantazi ve cesaret gerektirir. Fantazisi olmayan eski yöntemlere sarilacaktir ve sonuç yanlış da olsa teorisini çürütmek yerine sorunu yok sayacaktır. Hiç bir sorunun olmadığını söylemekte çözüm olabilir, ama ertelenmiş çözüm, çünkü eninde sonunda problemler birikecek, değişim kacinilmaz olacaktır.Fantazisi olup da uygulamaya cesaret edemeyen de istemeyerek olsa da eski yönteme sarilacaktir. Eski yönteme sarılmak kısır döngü oluşturur. Aynı hatalar yapılmaya sürekli devam edilir.

Değişim eski alışılagelmiş deneyimleri bir kenarda bırakarak yeni yöntemler denemek ister. Değişimin getirdiği yeniliğin de iyi sonuçlar getireceğini hiç kimse önceden bilemez, böyle bir garanti de veremez. Ama o problemi ortadan kaldırmak için yeni yöntem denenmesi şarttır. Yeni yöntemle eski alışkanlıklar çökertilir ve yeni alışkanlıklar edinilir. Asıl değişime karşı koyan unsur alışkanlıktır. Alışkanlığın farkına varıp da onun çözüme karşı engel olduğunu anlamak için büyük bir farkindalik gerekir. Alışkanlığı değiştirirken tüm yaşantının da değişeceğini fark etmek gerekir.

Sigara içmenin sağlığa zararlı olduğunu çoğu insan bilir ama yine de hiç kimse sigarayı bırakamaz. Sigara ile elde edilmiş alışkanlıklar yıllarca beynimize işlemiş, otopilotumuz bizi yönlendirir duruma gelmiştir. Her alışkanlık belli zamandan sonra otomatikman gerçekleşir, biz ona fazla düşünce sarf etmeyiz. Üzüldüğümüz zaman, neşelendiğimiz zaman, yemekten sonra, çay içerken, stresli olduğumuz zaman hemen sigara içeriz. Sigaranın doğurduğu fiziksel bağımlılığın yanında edindiğimiz bu rituellerin de alışkanlığı tetikledigi görülür. Sigarayı bırakma isteği yetmez, sigarayı bırakmak için fantaziyi geliştirip yeni alışkanlıklar kazanılması da gerekir. Eski alışkanlıklarla sigara bırakılamaz. Otopilotumuz eski aliskanliklarimizi devam ettirmeye çalışcaktir.

Eski alışkanlıkları kırmak korkutur, çünkü yerini alacak alışkanlıklar belirsizdir. Yenilikten korku, eski alışkanlığın devam etmesini sağlar. Yeni birşey denemek için sadece kendi korkularını yenmek yetmez, çevre de değişikliğe karşı gelir. Çevrenin tutucu tavrını kırmak, kendi korkularını yenmek kadar zordur, belki de daha da zordur. Kişi kendini ikna ettikten sonra çevresine de hesap vermek zorundadır, çevresi de değişikliğe karşı gelecek, onu kararından vazgeçtirmek isteyecektir. "Ben sana söylemedim mi?" çevrenin getirdiği engellerden en belirgin olanıdır. Anında gerceklesemeyen bir plan o cümle ile yerle bir edilir. Olaya odaklanip yapılan hataları irdelemek yerine, o kişi tüm dikkatini kendini savunmaya verir ve asıl önemli olan şey gözden kaçırılır. Zaten güçlükle gerçekleştirilmek istenilen şey başlamadan biter. Böyle bir ortam bildiği şeyi ebedi devam ettirmeye yarar.

Çoğunluğun (ortanın) dayanılmaz bir çekiciliği vardır. O uctakileri sürekli ortaya çeker. Ortanın tutucu olması o yerin de yeniliğe açık olmadığını, yeniliğin cok sancılı geçeceğini gösterir. Ortanın değişime açık olması orasini değişimin kaynağı haline getirir. Tutucu ortam, herşeyin aynı kalmasını isteyen, sistemin kapalı olmasından fayda sağlayan kesimin işine yarar. Bu sistem otokratik bir sistemdir. Değişime açık olan sistem kendi kendini organize etmeyi sağlayan sistemdir, bu sistem organik sistem olduğu için her yeni değişime kolayca ayak uydurabilir.


(*) Bu yazi "Niyet etmek" yazisinin devamidir. http://turanerdal.blogspot.de/2014/03/niyet-etmek-uzerine.html

1 Kommentar: