Değişime
gereksinim olduğunu görmek için değişimin şart olduğunu anlamak,
dolayısı ile o zamana kadar ki teorilerin bir işe yaramadigini görmek
gerekir. Einstein'e göre problemlere neden olan şeylerle aynı yöntem
kullanılarak çözüm sağlanamaz. Çözüm bulmak için bulunduğumuz çerçevenin
dışına çıkılması, yeni şeylerin denenmesi gerekir. Çerçeve dışına
çıkmak fantazi ve cesaret gerektirir. Fantazisi olmayan eski yöntemlere
sarilacaktir ve sonuç yanlış da olsa teorisini çürütmek yerine sorunu
yok sayacaktır. Hiç bir sorunun olmadığını söylemekte çözüm olabilir,
ama ertelenmiş çözüm, çünkü eninde sonunda problemler birikecek, değişim
kacinilmaz olacaktır.Fantazisi olup da uygulamaya cesaret edemeyen de
istemeyerek olsa da eski yönteme sarilacaktir. Eski yönteme sarılmak
kısır döngü oluşturur. Aynı hatalar yapılmaya sürekli devam edilir.
Değişim
eski alışılagelmiş deneyimleri bir kenarda bırakarak yeni yöntemler
denemek ister. Değişimin getirdiği yeniliğin de iyi sonuçlar
getireceğini hiç kimse önceden bilemez, böyle bir garanti de veremez.
Ama o problemi ortadan kaldırmak için yeni yöntem denenmesi şarttır.
Yeni yöntemle eski alışkanlıklar çökertilir ve yeni alışkanlıklar
edinilir. Asıl değişime karşı koyan unsur alışkanlıktır. Alışkanlığın
farkına varıp da onun çözüme karşı engel olduğunu anlamak için büyük bir
farkindalik gerekir. Alışkanlığı değiştirirken tüm yaşantının da
değişeceğini fark etmek gerekir.
Sigara içmenin sağlığa zararlı
olduğunu çoğu insan bilir ama yine de hiç kimse sigarayı bırakamaz.
Sigara ile elde edilmiş alışkanlıklar yıllarca beynimize işlemiş,
otopilotumuz bizi yönlendirir duruma gelmiştir. Her alışkanlık belli
zamandan sonra otomatikman gerçekleşir, biz ona fazla düşünce sarf
etmeyiz. Üzüldüğümüz zaman, neşelendiğimiz zaman, yemekten sonra, çay
içerken, stresli olduğumuz zaman hemen sigara içeriz. Sigaranın
doğurduğu fiziksel bağımlılığın yanında edindiğimiz bu rituellerin de
alışkanlığı tetikledigi görülür. Sigarayı bırakma isteği yetmez,
sigarayı bırakmak için fantaziyi geliştirip yeni alışkanlıklar
kazanılması da gerekir. Eski alışkanlıklarla sigara bırakılamaz.
Otopilotumuz eski aliskanliklarimizi devam ettirmeye çalışcaktir.
Eski
alışkanlıkları kırmak korkutur, çünkü yerini alacak alışkanlıklar
belirsizdir. Yenilikten korku, eski alışkanlığın devam etmesini sağlar.
Yeni birşey denemek için sadece kendi korkularını yenmek yetmez, çevre
de değişikliğe karşı gelir. Çevrenin tutucu tavrını kırmak, kendi
korkularını yenmek kadar zordur, belki de daha da zordur. Kişi kendini
ikna ettikten sonra çevresine de hesap vermek zorundadır, çevresi de
değişikliğe karşı gelecek, onu kararından vazgeçtirmek isteyecektir.
"Ben sana söylemedim mi?" çevrenin getirdiği engellerden en belirgin
olanıdır. Anında gerceklesemeyen bir plan o cümle ile yerle bir edilir.
Olaya odaklanip yapılan hataları irdelemek yerine, o kişi tüm dikkatini
kendini savunmaya verir ve asıl önemli olan şey gözden kaçırılır. Zaten
güçlükle gerçekleştirilmek istenilen şey başlamadan biter. Böyle bir
ortam bildiği şeyi ebedi devam ettirmeye yarar.
Çoğunluğun
(ortanın) dayanılmaz bir çekiciliği vardır. O uctakileri sürekli ortaya
çeker. Ortanın tutucu olması o yerin de yeniliğe açık olmadığını,
yeniliğin cok sancılı geçeceğini gösterir. Ortanın değişime açık olması
orasini değişimin kaynağı haline getirir. Tutucu ortam, herşeyin aynı
kalmasını isteyen, sistemin kapalı olmasından fayda sağlayan kesimin
işine yarar. Bu sistem otokratik bir sistemdir. Değişime açık olan
sistem kendi kendini organize etmeyi sağlayan sistemdir, bu sistem
organik sistem olduğu için her yeni değişime kolayca ayak uydurabilir.
(*) Bu yazi "Niyet etmek" yazisinin devamidir. http://turanerdal.blogspot.de/2014/03/niyet-etmek-uzerine.html
Way way way !
AntwortenLöschen